Dün gece, Lucasfilm’in son canlı aksiyon Star Wars dizisi The Acolyte‘ın iptal edildiğini duyurmasıyla birlikte, Star Wars evreninde büyük bir belirsizlik yaşandı. Bu durum, yalnızca dizinin beklenmedik sona ermesiyle ilgili değil; aynı zamanda serinin The Rise of Skywalker‘ın 2019’daki çıkışından bu yana içinde bulunduğu belirsizlik ortamını da yansıtıyor. Peki, The Acolyte kararının Star Wars’un geleceği üzerindeki etkisi ne olacak?
Yüksek Cumhuriyetin Alacakaranlığı
The High Republic transmedya girişimi, Lucasfilm’in son yıllarda üzerinde en çok çalıştığı projelerden biri oldu. Bu girişimin kitap ve çizgi roman serisi, başlangıcından itibaren belirli bir üç aşamalı yapıya sahip olacağı duyurulmuştu. Ancak The Acolyte‘ın beklenmedik sonuyla karşılaşması, bu projenin Yüksek Cumhuriyet sürecinin üçüncü ve görünüşte son aşamasına devam ederken, projeye yönelik belirsizliği artırıyor. Lucasfilm, The Acolyte‘ın ötesinde, Young Jedi Adventures gibi diğer projelerle de Yüksek Cumhuriyet evrenine katkıda bulundu. Ancak, bu dizinin iptali, hem Yüksek Cumhuriyet serisinin Star Wars hayranlarıyla kurduğu bağı hem de bu dünyayı şekillendiren yaratıcılar için ciddi bir darbe niteliği taşıyor.
Yine de, The Acolyte‘ın hikayesinin ekranda olmasa bile yazılı içeriklerde bir gelecek bulacağı açık. Geçtiğimiz ay San Diego Comic-Con’da düzenlenen Lucasfilm yayıncılık panelinde, The Acolyte‘ın zaman dilimini ve karakterlerini detaylandıracak yeni çizgi romanlar ile romanlar tanıtıldı. Bu, şovun bazı kalıcı fikirlerinin gelecekte bu biçimde yaşamaya devam edebileceğini gösteriyor.
Benimki Mando Olsun…
Şu an için, projelerin Jon Favreau ve Lucasfilm’in baş yaratıcı yöneticisi Dave Filoni tarafından doğrudan denetlenmediği sürece, geri planda kalma ihtimali yüksek. Mandoverse olarak adlandırılan bu yapı, Star Wars’un Jedi’nin Dönüşü sonrası döneminde geçen, The Mandalorian dizisinde atılan ipliklerden oluşan hikayeleri kapsıyor. Bu, Lucasfilm’in programında kesin görünen tek proje olarak öne çıkıyor.
Geçtiğimiz yıl Star Wars Celebration’da duyurulan yeni projeler, özellikle Yeni Jedi Düzeni ve Jedi’ın Şafağı gibi filmler için pek fazla ilerleme kaydedilmedi. Bunun yanı sıra, Filoni’nin planladığı Yeni Cumhuriyet vs. İmparatorluk Kalıntısı filmi hakkında da çok şey duyulmadı. Ancak, The Mandalorian ve Grogu, bu yıl içinde izleyicilere gösterilen görüntülerle varlığını sürdürdüğünü göstermekte.
… Peki Başka Bir Şey Yapılabilecek mi?
Şu anda kesinleşmiş olan diziler arasında, gelecek ay çıkacak olan Lego Star Wars: Rebuild the Galaxy; bu Aralık ayında çıkması beklenen Skeleton Crew; ve 2025’te yayınlanacak olan Andor‘un ikinci sezonu yer alıyor. Ancak, Star Wars’un hem televizyon hem de sinema tarafında The Acolyte‘ın iptali ile birlikte belirsizlik hâkim.
Bu durum, Lucasfilm’in The Rise of Skywalker‘ın yayınlanmasından bu yana içinde bulunduğu bir kalıbın devamı niteliği taşıyor. O dönemde, birçok Star Wars projesi duyurulmuş, ancak birçoğu iptal edilmiş ya da belirsiz bir bekleme sürecine girmişti. Bu da, projelerin asla hayata geçirilmeyeceği anlamına geliyor. Bu iptaller, Lando dizisi, Rogue Squadron ve Taika Waititi gibi birçok projeyi de kapsıyor. Lucasfilm, son beş yılda aslında yayınladığından daha fazla projeyi onayladı ve ardından terk etti.
Tanrı Aşkına, O Skeleton Crew Çocuklarını Koruyun
Stüdyonun yayın takvimindeki tutarsızlıklara rağmen, Lucasfilm’in özellikle kötü niyetli saldırılara karşı tutumunun tutarlı olduğu bir alan var. The Last Jedi sonrası, projelere yönelik kötü niyetli saldırıların artması, stüdyonun yaratıcı yeteneklerini savunma konusunda zayıf kalmasına yol açtı. Geçmişte, Kelly Marie Tran ve John Boyega gibi yıldızlar yaşadıkları tacizleri açıkça dile getirdiler. Lucasfilm, bu sorunlarla mücadelede kısmi bir ilerleme kaydetmiş olsa da, genel olarak çevrimiçi tacizin ardından yeteneklerini desteklemede başarısız kaldı.
The Acolyte‘ın iptalinden önce, Lucasfilm’in başkanı Kathleen Kennedy, dizinin başrol oyuncuları ve kadın yönetmen statüsü göz önüne alındığında, bu tür kampanyalara maruz kalma olasılığını dile getirmişti. Kennedy, “Sosyal medya ve beklenti seviyesiyle artık bu dev imtiyazların içinde faaliyet göstermek korkutucu,” demişti. Ancak, dizinin iptali, çevrimiçi saldırılara karşı savunmasızlığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Her Zaman Hareket Halinde, Gelecek
Film ve televizyon üretimi zordur, özellikle stüdyolar karmaşık durumlarla karşılaştıklarında. Planlar sürekli değişmekte ve projeler iptal edilip tekrar hayata geçirilmektedir. Star Wars, bu kuralın bir istisnası değil; Skywalker’ın Yükselişi’nden bu yana, Lucasfilm’in karşılaştığı zorluklar devam etmekte. Gelecek yıl Japonya’da düzenlenecek Star Wars Kutlaması ile birlikte, daha fazla bilgi alacağımız kesin. Ancak, bu geleceğin çoğunun akışkan kalacağı da aşikâr.
The Acolyte ile ilgili yaşanan ani karar, Star Wars’un geleceği konusunda önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. Bu durum, Star Wars’un kültürel dolandırıcılık karşısında deneysel bir yaklaşım sergileyip sergilemeyeceği veya Skywalker Destanı’nın sona ermesinden bu yana yalnızca tanıdık temaları mı öncelikleyeceği konusunda belirsizlik yaratıyor.